Kadının İtaati
- Kadının kocasına itaati nasıl olmalıdır? Hangi hususlarda itaat edilir, hangi hususlarda edilmez? Kadın kocasına yemek yapmak zorunda mıdır?
- Kadın çocuğuna, kaynana, kayınbabasına bakmak zorunda değildir diyorlar. Bu hususlarda hüküm nedir? Rüstem KALPAKLI � NEVŞEHİR
Evli kadının evinde oturması, mutat ev işlerini yapması ve çocuklarının eğitim ve bakımıyla uğraşması, itaat kapsamına girer. Diğer yandan erkeğin meşru isteklerini yerine getirmesi, aile huzur ve düzenini bozacak davranışlardan sakınması gerekir.
Kadının kocasına itaat yükümlülüğünün delili ise ayet-i kerimede şöyle beyan buyurulur:
"Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi kadınların da onlar üzerinde hakları vardır." (Bakara 228)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem ise şöyle buyuruyor:
"Bir kadın kocası kendisinden razı olduğu halde ölürse cennete girer.�
Bugün insanların planlarını hep dünya ile sınırlandırmaları sıkıntıya yol açıyor. Hâlbuki asıl yaşanılacak gerçek hayat ahirette ve cennettedir. Ahiret hayatı takva sahipleri için daha hayırlıdır.
Koca, eşinin görüşüp görüşmeyeceği kişi veya aileleri belirleme hakkına sahiptir. Meşrû mazeretlerin dışında kadın izinsiz olarak dışarı çıkmamalıdır. Ancak eşlerin birbirine güveni tam olur ve aile çevresi güvenilir durumda bulunursa koca eşine serbestlik verebilir.
Abdullah ibni Ömer radıyallahu anhümadan rivayet edildiğine göre:
�Bir kadın Allahın Elçisine gelerek; Ey Allahın Rasulü! Kocanın karısı üzerindeki hakkı nedir? diye sordu. O da kadının kocasının evinden izinsiz çıkmamasıdır, dedi. Çıkarsa ne olur? sorusuna Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Allahın rahmet ve gazap melekleri bu kadına Tevbe edinceye kadar lanet eder, dedi.�( Ebu Davud)
Kadının eve bağlı olması onun oraya hapsedildiği ya da kafes arkasına, dar bir alana sıkıştığı anlamına gelmez. Kadın için evi en hayırlı yerdir. Evi onun mescidi, huzur ve mutluluk yuvasıdır. Kadın örtülmesi gerekli bir varlıktır. Evden dışarı çıkınca şeytan gözünü o'na diker. Kadın için Rabbinin rahmetine en yakın olduğu yer evinin içidir.
Bu dünyada kadın eve hapis oluyor diyen anlayış sahiplerine sormak gerek: Cehenneme hapsolması ile eve hapsolması arasında hangisi hayırlıdır?
Bu durum kadının evden dışarı çıkınca tesettüre riayet etmesini gerektirir. Çünkü kadının örtünmesi kadın için bir koruyucu perde vazifesi görür. Kötü niyetli bakışları kırar. Kadın, kendi iffetini koruduğu gibi, kocasının bulunmadığı zamanda onun şeref ve namusunu, evini, malını ve çocuklarını koruması gerekir. Hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:
"Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız hoşlanmadığınız kimselere yataklarınızı çiğnetmemeleri ve onları evinize sokmamalarıdır.� (İbn-i Mace)
Kadın kocası ile iyi geçinmeli, koca da eşine karşı daima iyi muamele etmelidir. Eşlerin birbirlerine eziyet etme ve zulüm yapma hakkı yoktur.
Muaz bin Cebel radıyallahu anhın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
"Dünyada bir kadın kocasına eziyet ederse o erkeğin kıyamet gününde eşi olacak olan Huri eziyet eden kadına şöyle seslenir: "Allah seni helak etsin, bu adama eziyet etme, o dünyada senin misafirindir. Yakında senin yanından ayrılıp bize kavuşacak."(Tirmizi, İbn-i Mace, Aile İlmihali Prof. Dr. Hamdi Döndüren)
Kadın Kocasına Yemek Yapmak Zorunda mıdır?
Kadının yiyecekleri, elbisesi, oturacağı yerden ibaret olan nafakası, meşrû şartlar dâhilinde kadının nikâhlı kocasına aittir. İsraftan sakınmak gerekir. Zira Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, �Kocanın malından, iyilikle sana ve çocuğuna yetecek kadar al.� buyurmuşlardır.
Hanımlar yemek ve ekmek pişirmek, elbise yıkamak, oda süpürmek, ev işlerini tertipve düzenlemek gibi işleri yapmakla dinen mecburdurlar. (Hukuku İslamiyye Ö. N. Bilmen 2/483)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem kızı Fatıma'ya: "Kızım sen ev işlerini, Ali de dış işleri görsün" buyurdu. Peygamberimiz her şeyde olduğu gibi aile hayatında bize en güzel örnektir. Bu günkü aile sıkıntılarımızın başında Kur'an ve Sünnetten ayrılmamız gelir.
Anne Çocuğu Emzirmeye Zorlanır mı?
�Çocukların, annelerinin nafakaları ve elbiseleri kendileri için çocuk doğurdukları (kocaları) üzerinedir." (Bakara 233)
Bir anneye doğurduğun çocuğu emzir diye cebrolunmaz. Ancak çocuk anasından başka kadınları emmez ise cebrolunur. Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de:
"Anneler çocuklarını tam iki sene emzirirler.�( Bakara 233) ayet-i kerimesi kadınların çocuklarını emzirmelerine delildir.
Annesi çocuğunu emzirmediği müddetçe babası ücretle bir sütanne tutup, annesinin yanında çocuğu emzirir. Zira çocuğu koruma ve terbiye etme hakkı annenindir.
Çocuğunu emzirmek, anne üzerine diyaneten lazımdır. Çünkü Kur'an-ı Kerimde geçen, "Anneler çocuklarını tam iki sene emzirirler." ifadesi haber sigası ile tekitli emirdir.(Mevkufat 1/597)
Kadın Eşinin Ailesine İyi Davranmalı
Müslüman bir hanımın eşine iyi davranmasının bir diğer yönü de eşinin anne ve babasına karşı iyi davranması, onlara hürmeti ve takdiri elden bırakmamasıdır. Kadın, kayınvalidesine yardımcı olarak kocasına ikram ve iyilikte bulunur. Dolayısı ile koca da bu durumu göz önünde bulundurarak hanımına ve onun annesine karşı iyi davranır. Kadın bunu yapmakla aslında kendine iyilik yapmış olur. Zira Allah Teâlâ, "İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?� (Rahman 60)
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, "İnsanların hayırlısı, insanlar için hayırlı olandır." buyuruyor.
MERHAMET GEREK
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ümmetine öğrettiği merhamet, sadece yakınlarını değil bütün insanlığı kucaklamaktadır. Bir hadis-i şerifte şöyle ifade edilmiştir:
"İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.� (Müslim)
"Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin". ( Tirmizî )
Merhamet bazı kimselerin sandığı gibi, sadece bir acıma duygusu değildir. Sevgiyle gelişen yardım ve fedakârlıkla büyüyen şümullü bir histir. Eğer bir kalpte merhamet duygusu yoksa o kalp hastadır.
Zamanımızda bazı kişiler �kadın, erkeğinin çamaşırını yıkamak zorunda değildir, çocuğunu emzirmek mecburiyeti yoktur� diyerek aile hayatının yaşanmaz hale gelmesine vesile oluyorlar. Her ne kadar kazaen mecbur değilse de işin bir de dinî yönü, insanî yönü, merhamet boyutu vardır. Memure kadın, alacağı para karşılığında tanıdığı, tanımadığı insanlara günlük en az sekiz saat hizmet ederken kocasına, çocuğuna, kocasının anne, babasına neden itaat etmesin. Bu garip düşünceler ve benzeri yanlışlar nice ailelerin çözülmesine ve huzursuzluğa vesile oluyor. Aileler her şeyden fazla muhabbete muhtaçtırlar.
Ailelerin dünya ve ahiret saadeti için önce Allah ve Rasulü�ne itaat etmesi birbirlerine meşrû zeminlerde itaatleri gerekir. Masiyette hiç kimseye itaat gerekmez.
Saniyen herkesin birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri ailenin mutluluğunu sağlar. Aksi halde aile hayatı yaşanmaz hale gelir. Bir diğer yönü ise hayat sadece bu dünya ile sınırlı değil, bir de asıl hayat olan ahiret hayatı vardır. Biz öyle bir aile ortamı oluşturalım ki haramlardan uzak, Kur�an ve sünnet ikliminde, cennetî bir hayat yaşanan akl-ı selim sahibi insanların hayatı olsun. Zira Allahu Teala güzel davranışta bulunanları sever.
Allah�ım! Ümmet-i Muhammedi Kuran'a mahkûm et. Âmin...