HuzurPinari
Es-Selamu Aleykum HuzurPinarina Hosgeldiniz
 Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ... Huzurmq8
HuzurPinari
Es-Selamu Aleykum HuzurPinarina Hosgeldiniz
 Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ... Huzurmq8
HuzurPinari
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HuzurPinari

Huzur Bulacağiniz Bi Ortam HuzurPinari
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

  Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
~~CenneT-KuŞu~~
Moderator
Moderator
~~CenneT-KuŞu~~


Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 02/05/11
Yaş : 44
Nerden : italya

 Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ... Empty
MesajKonu: Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ...    Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ... EmptySalı Mayıs 03, 2011 12:24 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları


Allah Teâlâ, kulları için şeriatlar vaz'etmiş, onların din ve dünya maslahatları için ahkâmı beyan etmiştir. Kur'an-ı Kerîm hac'dan bahse-derken insanların maslahat ve faydalarına işaret ederek şöyle demiştir:
Gelsinler, kendilerine ait olan birtakım menfaatlere şahit olsunlar. (Allah'ın) kendilerine rızık olarak verdiği (deve, sığır, koyun gibi) dört ayaklı (kurbanlık) hayvanlar üzerine bilinen (teşrik) günlerde Allah'ın ismini zikred(erek onları kes)sinler. O hayvanların etinden yeyin ve ihtiyaç içindeki fakirleri de doyurun.
(Hac/28)
İbn Abbas, bu ayetin tefsiri hakkında şunları söyler: 'Bu ayetteki menfaatlerden maksat, dünya ve ahiret menfaatleridir. Ahiret menfaati, Allah'ın nzasıdır. Dünya menfaatleri ise insanların kurbanlardan yarar-lanmaları ve ticaret yapmalarıdır'.
İbn Abbas'ın bahsettiği dinî ve dünyevî menfaatlerin ayrıntılarına gi-recek olursak, onları şöyle sıralayabiliriz:
1. Müslümanların bir araya gelmesi.
Bu dinin binası, müslümanların bir araya gelmesi ve aralarının telif edilmesi temeli üzerine kurulmuştur. Bu nedenleAllah'ın teşrî kıldığı iba-detlerin en üstünleri, müslümanlar arasındaki birliği temin eden ibadet-lerdir. Allah Teâlâ, aynı mahalledeki müslümanların bir araya gelmelerini sağlamak için beş vakit namazı cemaatle kılmayı teşrî kılmıştır. Müslümanların haftada bir defa tek bir yerde toplanmalarını sağlamak için Cuma namazını teşrî kılmıştır. Ayrıca senede bir defa müsîümanların bir araya gelmelerini sağlamak için Kabe'yi haccetmeyi emredip teşri kılmıştır.
2. İslâm kardeşliğini İhya etmek, onu görülür bir şekilde meydana çıkarmak, dillerin değişik olmasının, memleketlerin birbirine uzak ol-masının hiçbir önemi olmadığını göstermek için Kabe'yi tavaf etmelerini, bir tek rabbe yöneldiklerini göstermek için hac ibadetini teşrî kılıp tanzim etmiştir.
3. Memleketleri ne kadar uzak olursa olsun tüm müslümanların, İslâm'ın merkezi ve tevhid nurunun fışkırıp bütün dünyaya yayıldığı
Mekke'ye yöneldiklerini görürsün. Bu, müslümanlann birliğinin manevî varlıklarının tecessümü olarak görünmesi için tanzim edilmiştir.
4. Hac, insanların eşit olduğunu gösteren bir ibadettir. Bu ibadet, in-sanları birbirlerinden ayıran elbise ve meskenlerde birbirlerine üstünlük taslamalarını ortadan kaldırmaktadır. Arafat'ta, Mina'da, cemrelere taş at-mada, Kabe'yi tavaf etmede zenginlik ve fakirlik ortadan kalkar. Efendi ile köle eşit olur. Tüm müslümanlann üzerine ruhanî bir hava çöker; Allah'a yakın olma, O'nun rızasını neredeyse elle tutulur derecede hissetme halet-i nahiyesine girerler. Bu fevkalâde bir doğuştur. Çünkü insanlara, annelerinden eşit olarak doğdukları zamanı, hiç kimsenin kimseden üstün olmadığı o anı ve bütün insanların Allah'a hesap vermek üzere çıplak, yalınayak, soy ve sopun olmadığı günü hatırlatır.
5. Müslümanlara atalarının ve peygamberlerin hallerini hatırlatarak en büyük dersi vermektedir. Çünkü haccın her ameliyesi bir olaya bağlıdır ki hacıların şuurunda birçok hatıraları canlandırır. Meselâ hacı, Hz. İbrahim ile Hz. İsmail'in Beyt-i Atiki yaparken çektiklerini hatırlar. Hacer'ül-Esvedi öptüğü zaman şuurunda Hz. Peygamber'in sureti, elinde sopa olduğu halde putları devirmesi canlanır. Safa ile Merve'ye çıkınca, Hz. Hacer'in, oğlu İsmail'e su bulmak için iki tepe arasında nasıl koştuğunu hatırlar. Mina'da cemrelere taş atarken, Hz. İbrahim'in, şeytanın vesveselerine nasıl karşı koyduğunu ve onu nasıl taşladığını ve rüyasında gördüğü kurban olayını ve Hz. İsmail'i kurban etmeye çalışarak Allah'ın emrini nasıl yerine getirmeye çalıştığını hatırlar. Arafat'ta, Allah'ın rahmet ve mağfiretine olan ümidi artar. Hz. Peygamber'in Veda Haca esnasında devesinin sırtında müslümanlara okuduğu şu hutbeyi hatırlar:
Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Hepiniz Ademdensiniz, Adem de topraktandır. Arab'ın Acem'e hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir. Dikkat edin! Benden sonra kâfir olup da birbirinizin boynunu vurmayın.
6. O mübarek mevsimde, o memleketin fakirleri kendilerine bir yıl yetecek kadar nzıklarını alırlar.
Bu, Hz. İbrahim'in duasının kabul edildiğine bir işarettir. Allah Teâlâ, Hz. İbrahim'in şöyle dua ettiğini bildiriyor:
Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını senin Beyt-i Haram'ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (bunu yaptım). Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyleder kıl ve ürünlerinden onlara rızık ver, umulur ki şükrederler. (İbrahim/37)
7. Hac; bedenî meşakkatlere, hoşa gitmeyen şeylere tahammül et-meyi kolaylaştırır. İnsanlara tevazu göstermeyi, güzel münasebeti, eski şeylerle yetinmeyi öğretir. Kurban kesmeye, sadaka vermeye, ihsanda bulunmaya, kalbi temizleyip Allah'ı murakabe etmeye sevkeder.
Hac, bilinen aylar(da)dır. O aylarda (ihrama girmekle) haccı kendine farz kılan kimse için (hacda iken) kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur. Allah işlediğiniz her hayrı bilir. Kendinize azık hazırlayın! Şüphesiz ki azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahip-leri! Benden korkun. (Bakara/197)
Hac ve Umre'nin Farz Olmasının Şartlan
Aşağıdaki şartların kendinde bulunduğu kimseye hac ve umre farz olur:
1. Müslüman olmak.
Bu bakımdan müslüman olmayan kişiye hac vacib değildir. Çünkü hac ve umre sadece müslümanlardan istenilen ibadetlerdendir. Müslüman olmayan kişinin haccı sahih olmaz. Çünkü ibadetin sahih ol-masının şartı müslüman olmaktır.
2. Akıllı olmak.
Hac ve umre, deliye farz değildir. Çünkü delide, iyi ile kötüyü ayıracak akıl yoktur. Sorumluluk ancak akıl ile olur.
3. Baliğ olmak.
Baliğ olmayan kişiye hac ve umre vacib değildir. Çünkü baliğ olma-yan kişi mükellef değildir. Sorumluluk, ancak buluğ ile gerçekleşir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Kalem üç kişiden kaldırılmıştır: Baliğ oluncaya kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan, akıllanıncaya kadar deliden.[6]
4. Hür olmak.
Hac ve umre, köleye vacib değildir. Çünkü kölenin malı olmaz. Onun malı efendisinindir.
5. Yol emin olmalıdır.
Can ve mal güvenliği yoksa veya yolda savaş tehlikesi varsa, hac ve umre vacib olmaz. Çünkü insanın zarar görmesi sözkonusudur.
Sakın kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. (Bakara/195)
6. İstitaat (güç yetirmek).
Oraya (gitmeye) yol bulabilen kimseye Allah için Kabe'yi ziyaret et-mek farzdır.
(ÂIi îmran/97)
İbn Ömer'den şöyle rivayet edilmektedir: "Bir kişi Hz. Peygamber'e 'Ey Allah'ın Rasûlü! Haccı vacib kılan nedir?' dedi. Hz. Peygamber 'Azık ile binektir' buyurdu".
Kur'an-ı Kerim'de 'istitaat' şeklinde varid olan kelime, azık ve binek ile tefsir edilmiştir.
Güç yetirmek (=istitaa, hac ve umre'yi eda etmek için binek ücre-tine, kendisinin gidiş geliş masrafına, bir de bugün pasaport, toprak bastı parası ve benzerleri gibi masrafları kaşılayacak mala sahip olmaktır. Ayrıca kişinin malı, borcundan fazla olmalıdır ve gidip gelinceye kadar ailesinin nafakasını da karşılayacak kadar olmalıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hac ve Umre'nin Hikmet ve Faydaları ...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Zekâtin Faydalari
» Gecelerdeki Hikmet

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HuzurPinari :: ^^ISLAMI KONULAR VE KAYNAKLAR^^ :: Hac Umre-
Buraya geçin: